woman male like reply
Düşünceler

Masalların Efendisi: La Fontaine'nin Doğumunun 398. Yıl Dönümü

Çocukluğumuzda ve dahi şimdilerde bile okumaktan, dinlemekten bıkmadığımız masalların yaratıcısı olan La Fontaine'nin bugün doğum günü. Biz onu sadece yazdığı masallarla tanıyoruz ve hakkında çok fazla bir şey bilmiyoruz. Doğum gününün şerefine bu usta yazarın hayatına kuş bakışı bakalım istedim ama bunu ne kadar gerçekleştirebilirim bilemiyorum. İstiyorum ki herkes bu düşünceyi okurken çocukluk günlerini hatırlasın, sevdiği bir kuşun kanadına tutunsun ve rüzgarın verdiği özgürlük hissini ciğerlerine doldursun..

Burjuva bir ailenin asi çocuğu

1621 yılının 8 Temmuz günü Château-Thierry'de varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişse de aslında onun dünyaya geliş sebebi insanlara, insan olduklarını hatırlatmaktı. Her zaman aykırı bir kişiliği olmuş, bu sebeple ailesi ile birçok konuda çatışmalar yaşamış ve hiç istemese de babasının mesleğini devralmak zorunda kalmıştı. Orman ve su yollarında müfettişlik yapan La Fontaine, hayatı boyunca yaşamını bir düzene sokamamıştır.

Yazarlığa atılan ilk adım

Kim derdi ki 1673 senesinde Madam de la Sablière ile tanışması ve onun himayesine girmesi La Fontaine'nin hayatında bir dönüm noktası oluşturacak? Nasıl tanıştıklarına dair bir bilgi yok fakat önemli olan nasıl tanıştıkları değil, tanıştıktan sonra neler olduğudur. Madam de la Sablière'nin evinde sürekli felsefeciler, yazarlar ve ilim adamları olurdu. La Fontaine de bu insanlarla tanışma fırsatı buldu ve ilk masallarını burada yazdı. La Fontaine dine ve geleneklere bağlı birisi değildi ve Kral da bu sebeple La Fontaine'nin Academie Française'e üye seçilmesine karşı çıkmışsa da sonunda (1683) akademiye kabul edildi. Herkes La Fontaine'i masal yazarı olarak görse de O, masallarında hayvanlara ahlaki karakterler vererek onların şahıslarında bazı insan karakterlerini tenkit etmiş, bir ahlak dersi vermiştir. Buna edebiyatta teşhis ve intak sanatı deniyor. La Fontaine'in bu yeteneği çok geç fark edilmiştir. Ayrıca La Fontaine'nin masallarındaki üslup, Dede Korkut hikayeleriyle benzerlik taşıması yönünden de dikkat çekicidir.

Fabl ustası

La Fontaine, masallarındaki konularını şark klasiklerinden almıştır. Eserlerinde sade, açık ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. La Fontaine'in Fables'ının pek çok okuru ve eleştirmeni şaşırtan yönü, derin konuları son derece hafif bir anlatımla ifade edebilmesidir. Bu özellik en çok fablların hayvan karakterlerinde belirgindir. Değişik insan tiplerini temsil eden bu hayvanlar, insan ve hayvan doğasının pek çok ortak yönü olduğunu düşündürür, ama bunlar aynı zamanda, gerçek hayvanlarla yalnızca uzaktan benzerliği olan düş ürünü yaratıklardır. Eğlendiriciklerini, La Fontaine'in hayvan ve insan özellikleri arasındaki uyuşmazlığı ustaca kullanmasından alırlar.

Biz Onu, daha çok yazdığı masallarla tanırken aynı zamanda piyes ve roman da yazmıştır. Şiire de ayrı bir önem vermiş, uzun ve nakaratları olan şiirler yazmıştır. Yazmış olduğu Contes isimli şiirli hikayeler nedeniyle, Krala rağmen Fransız Akademisine kabul edilme başarısı göstermiştir. Eserleri birçok dile çevrilen yazar, 1695 yılında Paris’te hayatını kaybetmiştir.

#BegonvilYazıyor