woman male like reply
Düşünceler

Bir Çağın Kapanıp, Bir Çağın Açılışı: İstanbul'un Fethi

"Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” böyle diyordu sevgili peygamberimiz İstanbul için. İstanbul, sadece siyasi, ekonomik ve fiziki yönden önemli bir şehir değildi; müslümanlar için de büyük önem arz ediyordu. Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olabilmek için çoğu padişah İstanbul'u fethetmek için girişimlerde bulundu fakat İstanbul, Fatih'e kısmet oldu. İstanbul'un fethi ile ilgili hepimizin az çok bilgisi vardır. Bu düşüncemde İstanbul nasıl fethedildi konusuna girmeyeceğim. Zaten İstanbul'un fethi tek bir düşünceye sığmaz, sığamaz. Ben size İstanbul'un fethini şiirlerle anlatacağım..

Hangi hükümdarın aklına gelirdi, gemileri karadan götürmek?

Çılgın bir fikir gibi gelse de başta, imkansız da değildi. II. Mehmet imkansızı başardı ve Fatih oldu.

Allah diye çağlarken gözlerden sel.

Boş çevrilmez duaya açılan el.

Yeter ki istesin yüce yaradan.

Peş peşe yürür gemiler karadan

Fethedilecek yeri incelemeden, nasıl fethedeceğini bilemezdi.

Her yönden donanımlı bir hükümdardı Sultan Mehmet. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, hazırlıklara bizzat katılmıştı.

Günlerce hisarı dolaştı, gezdi

Önce tasarladı sonra da çizdi

Hazırlıklar yaptı vermeden emir

Döktürdü topları eritip demir

Fatih'in en büyük şansı Ak Şemseddin gibi bir lalaya sahip olmasıydı.

Her padişahın onu eğiten bir hocası vardı ve Fatih'in kısmetine de Ak Şemseddin düşmüştü.

Bin dört yüz elli üç mayıs sabahı

Son bulacaktı mazlumların ahı

Nur yüzüyle Akşemseddin secdede

Sabahlara kadar alnı yerlerde

Ak Şemseddin'in fetihten önceki duası

“Ya Rab! Onca sahabeler aşkına
Dağıtıp çevirme bizi şaşkına

Üçler, beşler, kırklar, yediler için
Yardım et ki; düşmesin, yerlere din…

Bir yol göster milletime ne olur
Parçalansın Bizans’ı koruyan sur

Ya Rab! Sevinç doğdur mahzun yüzlere
Ya Rab! Nasip et zaferi bizlere…”

İşte şimdi fetih zamanıdır

Fatih'in İstanbul için beklediği o kutlu an artık gelmişti 29 Mayıs 1453'te İstanbul, Fatih'ine kavuşmuştu.

Göğsüne hançer saplandı Bizans’ın

Halkına zulmeden kim varsa yansın

İlay-ı Kelimetullah yönünde

Açıldı kapılar fethin önünde

İstanbul'un fethi uğrunda şehitlik için yarıştı asker..

Komutanıyla, askeriyle, hocasıyla hep beraber İstanbul için; peygamberimizin övgüsüne mazhar olabilmek için, bu kutlu davada ellerinden gelenden çok daha fazlasını yaptılar..

Şehitlik için ön safta koşarak

Diktiler bayrağı surlar aşarak

“O; ne güzel er, ne güzel komutan”

Kıldı İstanbul’u bizlere vatan

Peygamber sözünü doğrular fetih

Sultan Mehmetken oluverdi Fatih

Fatih'in kaleminden İstanbul'un fethi ile ilgili şiir olmadan bu düşünce bitemezdi.

Allah yolunda savaşmaktır niyetim
İslam dininin yalnızca yücelmesidir gayretim
Allah’ın ve evliya ordusunun yardımıyla
Küfür ehlini baştan başa kahreylemek niyetim

Peygamberlere ve velilere dayanmışlığım var benim
Allah’ın lütfundandır fetih ümidim ve kuvvetim

Benliğimi ve malımı dünyada feda etsem ne olur
Hamd olsun var Allah yolunda savaşmaya yüz bin rağbetim

Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar’ın mucizeleriyle
Umarım galip olur din düşmanlarına devletim

İstanbul'un fethini, İstanbul'un Fatih'ini anlatmaya da, övmeye de, minnet etmeye de lugatımdaki kelimeler yetmez. Bir devri kapatıp, bir devri açan o padişaha ve O'na güvenip, inanan her zorlukta yanında olan insanlara da binlerce teşekkür etsek az..

#BegonvilYazıyor